Ülkemizde Richter ölçeğine göre 1.6’dan büyük binlerce deprem meydana geliyor. Depremlerle birlikte insanlar da etkileniyor. Depremler insarlada kaygı bozukluğuna, psikolojojik sorunlara ve uykusuzluğa neden oluyor.
Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şahut Duran, depremin insanlarda uyku ve kaygı bozukluğunu tetiklediğine dikkati çekerek, bu belirtileri yaşayanların vakit kaybetmeden tedavi olması gerektiğini söyledi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, birinci derece deprem bölgesi olan Manisa’da yıl içinde meydana gelen şiddetli sarsıntıların yanı sıra 1- 30 Ağustos tarihleri arasında da Richter ölçeğine göre 1.6 ile 4.0 büyüklüğünde toplam 270 deprem meydana geldi. Depremler nedeniyle psikolojik sorunlar ve uyku bozukluğu yaşayanlar, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne başvurmaya başladı.
Depremin insanlarda uyku ve kaygı bozukluğunu tetiklediğini belirten Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Şahut Duran, bu durumun gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Depremlerin yıllardır yıkımın yanında insanlarda ve toplumda travmatik etkiler yarattığını vurgulayan Şahut Duran, bunun depreme karşı hazırlıksız olunmasından kaynaklandığını kaydetti.
‘TARİH BOYUNCA TRAVMALAR YARATTI’
Deprem korkusunun azaltılması için öncelikli olarak toplumun depreme hazır olması gerektiğinin altını çizen Duran şöyle konuştu:
“Deprem tarih boyunca insanlarda bir takım psikolojik yıkımlar ve travmalar yarattı. Yaşanan bu travmaları ve büyük yıkımları azaltmak amacıyla insanoğlu her geçen yıl deprem ile ilgili teknolojik çalışmalar yapmıştır. Ancak her ne kadar teknoloji gelişse de, deprem insanda yine travma ve korku yaratmaya devam ediyor. Toplumsal olarak depremle ile ilgili, depremden korunma yöntemleri ile ilgi bilginin artması lazım. Özellikle bu bilgilerin uzmanlar tarafından sağlıklı bir şekilde verilmesi insandaki bu korkunun bir nevi azalmasına sebep olabilir.”
‘GÜVENLİ BİNALAR İNŞA EDİLMELİ’
“Bu konuda daha çok yerel yöneticiler ve konut yapanları ilgilendiren bir konudur. Sağlıklı konutlarda yaşamak, depreme dayanıklı konutlarda yaşamak hem konutlarda oturanlar için, hem de konutları yapanlar için çok önemlidir. Şunu unutmayalım ki deprem engellenebilecek bir afet değildir. Deprem bilinciyle daha sağlıklı konutlarda yaşamak ve sağlıklı konutlarda yaşatmak deprem korkusunu yenebilmenin önemli faktörüdür. Güvenli binaları inşa etmek ve ettirmek devletimizin öncelikli işi olması gerekir.”
DEPREM ÖNCEDEN BİLİNEBİLİR Mİ?
Bilimin gelişmesine rağmen depremi önceden saptayan, ne kadar şiddetinde olacağını söyleyen bir cihazın keşfedilmediğini vurgulayan Şuhut Duran, “Zamanını ve yerini bilmediğimiz bir şeyde yorum yapmak ve kafaları bulandırmak çok doğru bir şey değil” dedi. Duran, deprem korkusunun uykusuzluk, kaygı bozukluğu ve çeşitli psikolojik sorunlar yaratabildiğini kaydederek, “Bu sorunlar tedavi edilebilir bir durum. Bu durumdaki kişiler, vakit kaybetmeden tedavi olmalı” diye konuştu. DHA
